Sevgiliniz sizi evine çağırdı veya patronunuz sizi evinize bırakmadan önce kendi evinde bir şeyler içmeye davet etti. Seve seve kabul ettiniz. Kapı açıldı, içeri girdiniz ve ayakkabılarınızı çıkarıp kenara koydunuz. Ev sahibi ayakkabılarınızı daha uygun bir köşeye yerleştirmek için eğildi fakat o da ne! İnanılmaz derecede iğrenç bir koku! Salonda oturuyorsunuz ve kahvelerinizi içiyorsunuz. Zaman geçtikçe odada ağır bir koku oluşmaya başladı. Koltuk altınızdan mı geliyor? Mümkün değil, her gün deodorant kullanan birisiniz. O halde bu koku…? “Aman canım, herkesin ayağı kokar” diyerek geçiştirmek elbette bir seçenek ama bunun bir çözümü varken neden bahanelere sığınalım?
Her şeyden önce neden ayaklarımız kokar bunun üzerinde durmalıyız. Ayak kokusunun başlıca nedeni terdir. İnanamayacaksınız ama ayak ve ellerimizde bulunan ter bezleri sayısı koltuk altımızda bulunan ter bezlerinden daha fazladır. Bu bölgelerimizde 300 binden fazla ter bezi mevcut. Ve bu nedenle çok daha fazla ter üretiyorlar. Ama kokunun esas sebebi tek başına ter değil. Hatta ter hiç değil. Sorun, terin buharlaşamıyor olması. Peki, ellerimizde de bu kadar fazla ter bezi varsa neden ayaklarımız gibi kötü kokmuyor? Çünkü ellerimiz havayla temasa geçiyor ve ter buharlaşıyor. Oysa ayakkabıların içinde havasız kalan ter, çeşitli bakterilerle birleşince kötü kokuya neden oluyor. Bu bakteriler nereden geliyor? Elbette yine bizden. Vücudumuzda milyonlarca çeşitli bakteri var. Bu bakteriler karanlık ve sıcak ortamda havayla da temas etmeyince terle birlikte daha fazla ürüyor ve izovalerik asit denen bir madde üreterek pis bir kokuya neden oluyor. Bunun yanı sıra aileden gelen aşırı terleme gibi rahatsızlıklar da bunu durumu tetikleyen etkenlerden. Kullanılan bazı ilaçlar, stres ve hormonal değişiklikler de ter bezlerinin fazla çalışmasına ve bunun sonucunda havasız ve rutubetli alanda kalan ayaklarımızda koku oluşmasına sebep olabiliyor.